1 Kasım 2016 Salı

KAÇAK KEDİ PAMUK



Bir Pamuk kedimiz var bizim iki aylık dişi. Kedimiz beş kardeşin en küçüğüydü. Karaburun'da bir bahçeden aldık onu. Pamuk'un annesi bir siyah kedi, babası bir Van Kedisiymis. Kış  kapıya dayandı yavru kedilerin sahiplendirilmesi lazım, bir tanesini kardeşim bir diğerini arkadaşım en küçüğünü de biz aldık.  Deniz, annesi tarafından emzirilmeyen bu yavruyu sahiplenmek istedi biz bakar büyütürüz anne dedi:)


Bir aydır ailemizin bir ferdi oldu Pamuk, çok  alıştık ona. Bu akşam çöpün alınması için kapıyı açıp çöp torbasını bıraktım sırada Pamuk çıkmış dışarı sessizce, fark edemedim .  Evde iş yaparken ayağıma dolanıp oyun yapmaya gelmeyince fark ettim yokluğunu, bir saat aradım, bakmadığım yer kalmadı, yok yok.
Apartmanın en üst katından başladım kapıları çalmaya, apartmanda dolaşan bir kedi görürseniz kovalamayın kapı dışarı atmayın dedim herkese. Bütün  katları dolaştım, bahçeyi aradım bulamadım. Oğluma, eşime nasıl anlatacağımı düşündüm, gözyaşlarımı tutamıyorum, zırıl zırıl ağlıyorum bir yandan. Oğlum ve eşim gelince durumu anlattım. Hayal kırıklığı üzüntü içinde kaldılar, sofrada yemek öylece bekliyor, kimsenin iştahı kalmamış; bir de ben bakayım dedi eşim bahçeye, ardından onbeş dakika sonra elinde Pamuk'la çıkageldi eve bizde bir coşku bir mutluluk anlatamam. Pamuk'un üstü başı kirlenmiş korkmuş. Pamuk'un kulakları duymuyor hiç o yüzden çok korktum bir arabanın altında kalacak diye. Tekrar çıngıraklı  tasmasını taktım boynuna o kadar sessiz ki fark edilmiyor girip çıktığı.  

2 yorum:

Ada Deniz dedi ki...

Neyse sonu tatlıya bağlanmış....

Fatma dedi ki...

Şükür kavuştuk yoksa çok üzülürdük.