BİZDEN HABERLER VE BİRAZ DA ÖRGÜ

Merhaba blog, biliyorum aramıza mesafe girdi ve biliyorum mesafe arttıkça bir tutukluk oldu iletişimimizde, olsun varsın be blog bu da geçer, geçecek.
İzmir bana öyle bir hoş geldin dedi ki bir türlü iyileşemedik, hamdolsun şimdi iyiyiz, biraz Ağaç Dede yapıp geleceğiz. Baharın ilk günleri Karaburun pek güzeldir, yeşilliklerin o capcanlı tonu hayata sarılma isteği uyandırır, oksijeni içinize çektiğinizde bolluğundan önce şaşırabilir ciğerleriniz ama sonra toparlanırsınız, ilk gece bol oksijenin çarpmasından erkenden uyursunuz hatta biraz başınız ağrır, korkmayın sabaha bir şeyciğiniz kalmaz  zımba gibi olursunuz.
Bu postta biraz daldan dala atlayacağım dostlar.

Hiiiiiii bahar geldi değil mi ? Gerçi "Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır" modundayız ama dur bakalım hele, güneşi gördük nihayetinde:) Bu ay benim ayım, ben bu ayda canlanırım.

 Bahar gibi iç açıcı bir renk kullandım bu örtüde, yeşilin bu tonu pembeye ne kadar yakışmış değil mi?

 Deniz Oğlan büyümekte hem de hızla, kendini ifade etmesinde bir problem yok problem o uslu Deniz'in artık uslu olmamasında, laf dinlemez, dediğim dedik oldu çıktı, yaptığı yapacağı her şey için bin dereden su getirip sizi de yarı yolda arkasından baktırır zannedersiniz ki lafınızı dinlemiş yooooo yine kendi bildiğini okuyor. Ben örtünün son rütuşlarını yaparken Deniz, benim artık iplerle kendine örümcek ağına benzer bir şey yapmış içinden çıkamıyor!

 Belki yapmak istersiniz diye fotoğrafı büyük ekledim. Örnek tamamen doğaçlama, aklıma esdiği gibi kondurdum her bir zinciri, biline:)

 Bu da bir nihale bu sefer anneme, kardeşimdekini görünce istedi hemen:)

 Kıpırdak Deniz'in fotoğrafını net çekemiyorum artık, daldığı bir anda çekiyorum güya, çektiğimi  fark edip itiraz ediyor hemen.

Bir kaç renk ip aldım bu sefer, daha planlı, tasarlanmış bir şeyler üretmek istiyorum.
Herkese sevgilerimi gönderir hayırlı Cumalar dilerim.